Pazartesi, Temmuz 15, 2013

kim olduğumu sanıyormuşum mimi

itiraf etme vakti gelmişti. ben bir... atım.

Yeeeeeey! İlk mimimle geldim dostlar… Tabi ki çok mutlu oldum çünkü dedim ya ilk işte.  Ve hepsinden önce beni mimleyen Hatice’ye (LoverK) çok teşekkür ederim.

Ben Kimim?

Bu konuda kesin bir sonuca varabilmiş değilim ama dışarıdan bakınca insana benzerim. Kısaca her halta gülen bir insanım diyebilirim.

Blogumun adı nereden geliyor?

Vay anasını bu çok uzun cevaba sahip bir soru. Tüm zamanlar en çok satan Bilim Kurgu romanı sizce hangisidir? Maalesef cevap çok da güncel değil. 20. Asrın ikinci yarısında, Frank Herbert tarafından yazılan “Dune” serisidir. Bundan yüzyıllar sonrasını o kadar geniş bir çerçevede ve o kadar ileri düzeyde bir hayal gücüyle anlatır ki hala Frank Herbert gibi yazar gelmiş değildir. Seriye ismini veren “Dune” ise olayların geçtiği gezegenin adıdır. (Diğer onlarca gezegenden sadece biri…) Ya da yerlilerinin deyimiyle “ARRAKIS”

Paul Muad-Dib, yani benim blogger nickim ise ilk iki kitabın baş kahramanı. Kendisi erkek bile olsa şimdiye kadar sevdiğim nadir baş kahramanlardan biri çünkü hepsinden farklı, sıra dışı bir karakter… Aslında sadece o değil, bütün kahramanlarına gönül verdiğim bir seri “Dune” Peki neden bir kitap serisi benim blogumun adını vesairesini etkiledi diye düşünürseniz sadece böyle bir neden söyleyemem. Sonuçta burası benim zırvalıklarımın olduğu bir yer, bir nevi gezegenim. Arrakis de Paul’ün gezegeni olduğu için ve Paul’ü de biraz kendime benzettiğim için (gerizekalılıkları noktasında tabi) blogumun adını “Arrakis” koymaya karar verdim. Şimdiye kadar bu seriyi okumuş bir kişi bile tanımadım ama tanımayı çok isterdim. Bu ilk kitabın arkasından:

“Biz Caladanlıyız; orası insan türü için cennet gibi bir dünyaydı. Caladan’da fiziksel ya da zihinsel bir cennet inşa etmeye hiç gerek yoktu; dört bir yanımızda gerçekliğini görebiliyorduk. Ve ödediğimiz bedel insanların yaşamlarında bir cennete sahip olmak için her zaman ödedikleri bedeldi; yumuşadık ve üstünlüğümüzü kaybettik.”

Blog açmaya nasıl karar verdin?

Güzel bir soru. Bu blogu geçen Aralık ayında açtım. Bundan önce aynı ay içinde başka bir tane açmıştım sonra vazgeçip silmiştim. Çabuk pes ederim ben. Sonra bir daha açtım işte. Bunu da başlarda silmeyi çok düşündüm ama bu sefer de vazgeçmek istemedim. Neyse artık blogumu da okuyucularımı da okumayıcılarımı da çok seviyorum. Yalnız soru ne ben ne cevap veriyorum? Asdfghjklş Bir blog da ben açıp yazayım dedim. İlk yazıma bakarsanız orada diyorum zaten. Uzun zamandır yazarım ama kimseyle paylaşmıyorum. Öyle biraz da paylaşmayı öğreneyim diye açtım. Öğrendim mi, evet.

Neden yaşam blogu?

Kore ve Kişisel olarak iki ayrı blog açmayı düşündüm ama sonra ne var ne yok aynı yerde olsun istedim. Başka tür bir blog dar çaplı olurdu. Böyle ne istiyorsan ondan bahsediyorsun, güzel yani. 

Kişiliğim?

Alın burada bütün ayrıntılarıyla var. Ama burada da biraz bahsedeyim…

Bakınız ilk soru, mutlu da olsam üzgün de sinirli de gülerim. Durup dururken de gülerim. Bazen fazla gülerim, yerleri süpürürüm.
Tembelimdir. Çoğu şeyi umursamam ve bu yüzden de kimse beni kolay kolay kızdıramaz. Bununla birlikte çok agresif de biriyimdir, hemen sinirlenirim. Çok ani hareketlerim vardır. Sıra arkadaşımı az ödünü patlatmadım. Biraz(!) hiperaktifim.
Öyle böyle değil, acayip gıcığım. İnsanları kızdırmaktan müthiş zevk alırım. Ama bizimkiler beni artık benimsediler, kızıyorlar ama küsmüyorlar.  Başta kendim olmak üzere her şeyi dalgaya alırım.

Alçakgönüllülük denen şeyin samimi olduğuna inanmam. Burada teşekkür etsem de gerçek hayatta iltifat duyunca duymamazlıktan geliyorum. Tek iyi olduğumu düşündüğüm özelliğim iyi bir dinleyici olmam. Hem gerçek hayatta hem de sanal alemde acayip dert dinlerim. Bu yüzden insanlar bana anlatırlar, onları dinlemeyi de seviyorum. Elimden geldiğince çözüm önerisi sunuyorum ama yaşamadığım şeyler hakkında konuşmayı doğru bulmuyorum.. Eğer anlatmak isterseniz sizi de dinlerim. Yabancıya anlatmak daha kolay oluyor bazen. Hatta buyurun size face adresimi de vereyim. Rumuz da kullanabilirsiniz asdfghjklşi tamam sustum.

Bu arada hemen Hatice’den özentilik yapmam lazım. Sizce ben nasıl biriyim? (“Evlat olsan sevilmezsin” cevabını kabul etmiyorum. Daha üretken ve özgün olmalısınız.)

Hoşlandıklarım?

Bu ve alttaki sorunun cevabı yine aynı yazıda mevcuttur.  Yeri ve zamanına göre her şeyi sevebilirim hoşlanabilirim. Ama favori üçlüm okumak, yazmak, müzik dinlemek.

Hoşlanmadıklarım?

Kendini beğenmiş, egoist, narsist insanlar. Yalanlar. Uykusuzluk hastalığım. Ayakta ders dinlememe izin verilmemesi. Duygu sömürüsü. Yapmacıklık. Ve tabi ki bilgisayarımdan ayrı kalmak. -.-

En çok sevdiğim makyaj malzemem?

Hayatımda hiç makyaj yapmadım, gerek de görmüyorum. Aslında o kadar cahilim ki bu konuda… Mesela hala eyelinerın ne işe yaradığını anlamış değilim. Bir erkek bile benim bilgimin iki üç katına sahip. Defalarca buna şahit oldum. Demem o ki sevecek bir malzemem yok.

Çantamda olmazsa olmazım?

Kitap. Telefon ve kulaklığım. Ne olursa olsun beni müzik dinlemem lazım abi. 

En son okuduğum kitap?

Devam ettiğim: İskender Pala – Aşka Dair
Bitirdiğim: Michael Byrnes – Kutsal Kemikler  > tavsiye ederim, Dan Brown, Gregg Loomis falan seviyorsanız özellikle bayılırsınız.

Sorular bitti ve bir kere daha gevezeliğim yüzünden bana saydırdınız oradan, biliyorum.

Mimlediklerim;

Evet, biliyorum. An itibariyle mimin suyunu çıkardım. Ama yazın bak, ağlarım sonra. Tek tek “seni mimledim” diye de gezdirmeyin beni ortalıkta. Bu arada mimi görenler dumanla işaret göndersin de haberi olmayanlara haber vereyim. Görüşmek üzere!

22 yorum:

  1. Çok teşekkürler mimlediğin içinn ^.^
    Bloglarımızı aynı tarihte açmışızz, bende çabuk pes ederim ama henüz o duruma gelmedim, şükür ^.^
    Bence sen deli dolu, okuyan araştıran gezen bir tipsin. Ama kesinlikle seninle reelde arkadaş olmak isterdim ^.^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk zamanlar zordu, ben kendine güveni olan bir insan değilimdir. O yüzden her an cayma eğilimindeydim. :D
      Deli olduğum kesin. :D Ben de isterdim. Bu Blog'ta en çok üzüldüğüm şey de bu zaten, ben normal hayatta nasıl konuşuyorsam burada da öyle yazıyorum. Ama buradaki insanlarla gerçek hayattaki gibi arkadaş olamıyoruz. -.- Yorumun beni çok mutlu etti, teşekkür ederim.^^

      Sil
  2. Ben de mimlenmişim çok mutlu oldum üzerine düşünmem gereken bir mim çok sağol mim için yazı da güzel olmuş bu arada :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, senin cevaplarını da bekleyeceğim :D

      Sil
  3. hehe çok eğlendim okurken :) Sen ne burcusun merak ettim biraz benziyoruz da :D
    Ha bu arada Facebook'ta ekledim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kabul ettim :D Oğlak burcuyum ama ay burcum boğa, yükselenim de terazi-kova :D Sen?

      Sil
    2. Ben yay yükselenim terazi. Demişler ki bu çok kararsız söyle kararlı bir saatte doğsun, değişik bi tip çıksın ortaya :D İki zıtlığın çarğışması gibi resmen :p Ben de kararsızlıkta kara kıldım :D

      Sil
    3. kekekeke :D Sanırım yükselenlerimizden dolayı benziyoruz :D tembellikten oradan geliyor olsa gerek. :D 7 gezegeni oğlak gibi çalışkan bir burca düşmüş olan ben nasıl bu haldeyim anlamıyorum. :D

      Sil
  4. bu mim ile seni daha iyi tanımış oldum ve bu bloğun adı sanı nerden geliyor öğrendim sonunda :) çok değişik gelmişti ilk okuduğumda ismi.
    teşekkürler bu arada :)) benim de ilk mim olacak. bu vesileyle bir tanıtım yazısı da yazmış olurum bende artık bloğa doğru dürüst ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen böyle deyince bir an gizli ajanmışım da deşifre olmuşum gibi hissettim. :D
      Evet, tam teşekküllü bir tanıtım yazısı olur bu mimden, neler yazacaksın merak ediyorum. ^^ :D

      Sil
  5. Ne güzelmiş bu mim. Utanmasam kendi kendimi mimleteceğim resmen. :D Gözüm kaldı mimde. :D

    Bu arada Face'teki Yağmur ve senin aynı kişi olduğunu bilmiyordum. :') Ufak çaplı bir şok geçirdim az önce. :P
    Blogger adının nereden geldiğini de öğrenmiş olduk. Çok garip gelmişti bana da. Paul Muad-Dib, Arrakis falan... Anlamı varmış demek ki. :') Neyse. Daha yakından tanımış oldum ben de seni. u_u

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyleyse ben mimledim bile seni^^ Hımm tam olarak neden şok geçirdin? :D :D
      Gerçekten kimsenin bu seriden haberi yok, bu yüzden herkese tuhaf geliyor. :D

      Sil
    2. Ne yüzsüz insanım. Zorla mimlettirdim kendimi şu an. xD Neyse. Teşekkür ederim. u_u

      Öyle işte. O kadar SuJu muhabbetinden sonra falan... :D Hiç aklıma da gelmemişti aynı kişi olma ihtimali. :P Bu arada seriyi not aldım bir kenara. Blog adlarına konu olacak kadar güzelse okumak lazım. :D

      Sil
    3. Yok be :D Ben zaten seni de mimlemeyi düşünmüştüm ama büyük ihtimalle yazmışsındır diye vazgeçmiştim.^^ Aslında o muhabbetten sonra bu arada "Ben Paul Muad'Dib" diyecektim ama sonra vazgeçtim. :D Gerçekten mi? Sevindim^^ Eski bir bilim kurgu romanı gibi gözükse de dediğim gibi şimdikilere taş çıkarır. :D

      Sil
  6. Vuhuuu benide mi mimledin? :D heyecanlandım birden :D O zaman ikimizinde ilk mimi, vatana mimllete hayırlı uğurlu olsun :D

    YanıtlaSil
  7. Blogunun adının açıklaması bir ara hakkında kısmında yazıyordu sanırım o zaman da vay be dedittirmişti değişik hoş güzel. Bence de temayı değiştirme kendine has ayrı bir havası var buranın :)
    Bence sen araştırmayı seven, ortamlarda düşünceleri ile farklılığını ortaya koyan birisin. Ayrıca tekrar teşekkür ettim mim için ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Farklı" düşüncelerim olduğu konusunda haklısın ama pek hoş karşılandığım söylenemez^^ hahahah :D
      Yorumun için çok teşekkür ederim.^^ Böyle düşünmene pek sevindim açıkçası. :D Rica ederim.^^

      Sil
  8. mimlenmişim! 1 aylık netsizlik sonucu blog dahil herşeye aç durumdayım evde oturmuş ders çalışıyorum neyse mimini zevkle yayınlayacağım bu arada arrakis gerçekten tuhaf birisin yani daha çok orjinal gibi bişey de diyebiliriz senin için bende gıcık ve uyuşuk biriyim aslında benziyoruz biraz hani iltifat etmeyeceğim mimin güzel öz olmuş demiyorum ama mimi bana da gönderdiğin için çok teşekkürler mimi yazmak en zevkli blog meşgalesidir benim için...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böylece bu mim senin için bir comeback yazısı olur^^ Mim yazmak gerçekten çok zevkli. :D Seninkini de merakla bekleyeceğim :D Zaten öz olmuş desen pek inandırıcı olmazdı :D

      Sil
  9. Yaayy! Gereksiz meşgul hayatıma bayram izni vermişken ve yazılası onca şey varken ( bkz: expo, mb ve fotofest) mim araya çok güzel uyacak, biraz kafa dağıtmaz hiç de kötü olmaz :)

    yazıyı okurken eklemek istemiştim seni ordan burda ki link atmışsın :D :D arrakis'in ne olduğunu öğrenmiştim daha önceden, ayrıtılar kitabı daha çok merak etmeme sebeb oldu ^_^ bu tembel geveze blogger da koltuğundan biraz kalkıp bi kitapçıya giderse ilk o kitabı soracak :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mimler her zaman iyi gelir kkk :D
      Ah evet gördüm :D Umarım kitabı bulabilirsin çünkü biraz eski bir kitap olduğu için bulmak zor oluyor. Gerçekten çok iyidir ama^^

      Sil