Cumartesi, Aralık 12, 2015

ve yıl üç olur


bugün 12 aralık.

bir arkadaşımın whatsapp durumunda "tarihte bugün" tarzı bir şey yazıyordu. ben de ne olduğunu anlamayıp vikipediyi yoklama başladım. o arkadaş ne için bunu yazmış hala bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa, o da bugünün bu blogun 3.yıl dönümü olduğu.

aslında sizinle konuşmak istediğim konular vardı. bu bağlamda bu da bir fırsat oldu benim için. önce geleneksel yıl dönümü formatını bir uygulayayım, ardından kişisel ve blogsal konulara geleceğiz.


her yıl dönümünde istatistikleri kontrol etmek de geleneğin bir parçası haline geldi benim için. ilk yıl 100 yazı, ikinci yıl 86 yazı yazmışım ve bu yılsa 60.yazımdayım.

iki senedir zirvedeki yerini koruyan "bir daha geri gelmemek" bu sene üçüncü sıraya düşmüş. onun yerini gayet mantıklı bir aratma olan "arrakis blog" almış. en popüler kayıtların %70'ini k-pop yazıları oluşturuyor. (doğal olarak tabi ki.) birinci sırada ise "vizyondaki kore dizileri" var. ülkeler aşağı yukarı aynı bu yüzden söylemeye bile gerek görmüyorum.

şimdi sizleri geçen yıldönümünden kendime yazdığım mektupla başbaşa bırakıyorum:

“öyle umuyorum ki şuan üniversitedesin. ama hangi üniversite hangi bölüm? bir fikrim yok. hadi bakalım dök eteğindeki taşları, nasılmış o üniversite dedikleri?

yazın telafi ettin mi okuyacağın kitap ve de filmleri? nerede görüyorsun ki kendini? ne öğrendin bu bir yılda? yaşadın mı pişman olmaksızın?

tvxq askere gitti mi diye soracağım yine? merak ediyorum çünkü. 12.yılı kutluyoruz değil mi? liderim nasıl liderim? ne zaman evlenecek bunlar? ah! yunho deyince aklıma boa’cığım geldi, o nasıl? her zamanki gibi mükemmel değil mi? ciddi merak ettiğim bir şey daha var… bigbang? dönüş yaptı mı? lütfen evet de. ya ft ısland? bunun cevabı da evet olsun. 2pm için de evet, shinhwa için de. ha bir de mblaq dağılmadı de. bunu duymak istiyorum. sonracığıma got7 nasıl? ya red velvet ya şu sm’in yeni erkek grubu? winner’dan haber ver sen asıl. bu aralar ağır fangörllük yaptığın kang seungyoon’cuğun neler yapıyor? shınee ve f(x) ne durumda? sulli’nin hali düzeldi mi? yoona ile seunggi, tiffany ile nickhun, sooyoung ile adını hatırlayamadığım o kişi hala çıkıyorlar mı? gd hala kiko’nun peşinde mi? shinhwa’dan hala kimse evlenmedi mi? ıkon çıkış yaptı mı? ya jinhyung ile hongseok ne durumdalar? başka? aklıma gelmiyor, yüz bin grup takip edersen olacağı bu, al işte.

2014 pek hoş geçmedi, 2015 nasıldı? bu kadar büyük sayılar çok korkunç değil mi? gerçekten öyle. ah bilmiyorum gelecek sene her şey çok değişmiş olabilir. olabilir mi?”

cevap:

üniversite dedikleri bir halt değilmiş ama sinema muhteşem bir şey.
pişman olmaksızın yaşadım mı? emin değilim, elimden geleni yaptım ama bazen kitlenip kalıyoruz işte, zayıfız.

junsu hariç hepsi askerde. iyidir yunho, çok da bilmiyorum gerçi, bayağı zayıfladı askere gittiğinden beri. bigbang geri döndü evet. ft de. 2pm de. shinhwa da. mblaq iki üyesini yolda bırakıp yürümeye devam etti. sulli gruptan ayrıldı. sooyoung dışındaki çiftler de. ıkon çıkış yaptı. işte bütün bildiklerim. diğer soruların cevabını ben de bilmiyorum inan ki.

ve 2015 de 2014'ten çok farklı olmasına karşın şuan düşünüyorum de her yılın sonundaki his aynı. yıllardır değişmedi. her aralık böyle hissettiriyor.

ve bu da öyle.

ve bu üçüncü yıl... aslında bakarsanız bu zamanın altında eziliyorum. blogu açtığım günü, ilk yazımı hatırlıyorum. ne kadar çok şey oldu, ben ne kadar çok değiştim...

ve bu 245.yazı.

2016'ya:

"şuan hazırlıkta bir anlamda sürünüyorsun. kendi çapında bir şeyler yapmak için uğraşıyorsun. birçokları senin hızlı bir giriş yaptığını söylüyor, gel gelelim bazı şeylerin senin için ne kadar zor olduğunun farkında değil kimse. annen arıyor...

kısa bir konuşmadan sonra kapatıyorsunuz. söyleyecek çok da bir şeyiniz yok. ev arkadaşların çiğ köfte akşamı yapmak istiyorlar. seninse uykun var, yarın da sinema derslerin. aslında uyumak istiyorsun ama mümkün değil. aslında şuan zion t'nin "eat"i çalıyor. bu adamı seviyorsun. bu adamı cidden seviyorsun. ama son zamanlarda neredeyse hiç denilebilecek kadar az k-müzik dinlediğini söylemek lazım. genelde kaiser chiefs'in bu ara. nirvana ve panic at the disco bir de.

katıldığın derneğin akademi koluna girip yetmezmiş gibi blog işini üstlendin. merak ediyorum o zaman derneğin durumu nasıl olacak, koca bir yıl sonuçta. (now playing: zion t - zero gravity) sen hala o dernekte misin, kulağa tuhaf geliyor. bunu okuduğunda lisans eğitimine başlamış olacaksın büyük ihtimal. şuan kimlerle arkadaşsın, o zaman kimlerle olacaksın... bir şey sormak istemiyorum. tahminim yok. nerede kalıyorsun, ne yapıyorsun, nasıl gidiyor, sen anlat bana...."




size söylemek istediğim şey şuydu, sormak istediğim şey daha doğrusu.

son üç aydır hiç k-pop aylık değerlendirme yazısı yazmadım. sürekli daha yazmayacak mısın diye soruyorsunuz, ben de yazmak istediğimi ama zaman bulamadığımı söylüyorum. gerçekten öyle, oradan bakınca kolay görünebiliyor ama ben saatlerimi verip yazardım onları. şimdi öyle bir lükse sahip değilim. elimden geleni yapıp bu zamanı oluşturmaya çalıştım ama başaramadım. ben bir yerden tuttuğum anda zaman akıp gidiyor, yelpaze genişliyor.  bundan sonra daha da yoğun olacağım. bu zamanı bulamayacağım çok açık.

demek istediğim o ki sanırım daha uzun bir süre daha aylık bir değerlendirme yazmayacağım. belki bir daha asla. zaten piyasayı da hiç takip etmiyorum, hiçbir şeyden haberim yok. arada turşu'nun anlattığı neyse o. bir kaç albüm dinliyorum arada. hepsi bu. ama ben dinleyene kadar üzerinden ay geçmiş oluyor, çok bir anlamı kalmamaya başlıyor. yakın zamanda sadece bir iki albümden bahsettiğim kısa bir yazı yayınlarım ama bundan sonra k-pop'ı belki de böyle playlist halindeki yazılarda bulabileceksiniz ancak.

bununla birlikte artık daha fazla "bugünlerde neler oldu" temalı yazılar da yazmak istemiyorum. kitap ya da film eleştirisi yapma arzusuyla dolup taşsam da nasıl olacak emin değilim. sanırım artık kısa yazı formatına geçme vaktim geldi. böyle bir kitap, bir film, bir albüm belki... minik minik postlarla yoluma devam edeceğim. yoksa bu bloga yazık olacak. bildiğim bir şey varsa da bu blogu çok sevdiğim ve onu çürümeye bırakmak istemediğim.

teşekkür ederim. her şey için.


14 yorum:

  1. Nasıl istiyorsan òyle olsun. Bence bu blok işi zevkten, sorumluluğa dönüşünce olmuyor. Gönlünce yapmak gerekiyor.
    Ögrenim hayatında çok çok kolay gelsin^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorumluluk değil de beklenti zor. İlk zamanlar böyle değildi işte, beklenti yoktu. Ama ben devam etmek istiyorum karşılayamasam da... Öyle işte, çok sağ ol hepimize kolay gelsin :'')

      Sil
  2. Çok özlemişim be şu yazılarını :(

    YanıtlaSil
  3. O kadar oldu mu beh! Şu önceki mektubu okuduğumu dün gibi hatırlıyorum halbuki...

    Bu yazı sanki soluk bırakmak gibi olmuş. Hani yorulursun da omuzların düşer, o ara soluğu da bırakırsın. Öyle gibi.

    Olsun Paulcüğüm sen dilediğin gibi yaz kendini şartlandırma. Aylık değerlendirmen olmasa da kıyıda köşede şarkı önerirsin biraz daha kolay olur mesela. Bbakarsın icabına:) Sen yaz, ben ne olsa okurum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bense tamamen unutmuşum ne yazdığımı. Ama güzel olan kısmı da bu zaten. Unutmak, hatırlamak.

      Ne güzel de tarif ettin öyle, hissettiğim tam olarak bu. Bıraktım soluğumu.

      Artık böyle yazılarımın içine serpiştirme usulüyle gideceğim. Nasıl olacak ben de merak ediyorum açıkçası. Sağ olasın var olasın, siz de olmasanız ne yaparım bilmem.

      Sil
    2. Yorulur, dinlenir, yola devam edersin :) Hep beraber devam ederiz :)

      Merakla bekliyoruz ^3^

      Sil
    3. Laaaağğğn neden beni duygulandırıyorsun?!!! ^_^

      Sil
    4. Bi duygulanasım gelmiş benim de gel bi dibe vuralım da usul usul tırmanırız.

      Şuraya rakı sofrası filan kurucam galiba. Bence bu yazı bu kadar arabesk değildi ya ben naptııııım! (Masaya dirseklerini vurup başını ellerinin arasına aldı. Gözyaşlarını tutamıyordu.)

      Ay iyice şımardım gidiyorum.

      Sil
    5. Üç yıldır yazıyorum belki ama daha uzun süredir okuyorum. Çok kişi gitti, onların arkasından bakıp hüzünlendikten sonra kendimde aynı gidişatı görmeye dayanamıyorum. Hayır bırakmayacağım diyorum. Bırakmayalım.

      Şimdi git ama yine gel.

      Sil
  4. Nasıl rahat edeceksen öyle olsun be Paul. Bayılırım fikrimi sormuşsun gibi girdi girmeye :D
    Bu arada, Dune'u aldım ben. Yazayım dedim neden bilmem tumblr'da konuşmuştuk :D
    Görüşmek üzere

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani tabi ki aslında bu aslında "yapmayı düşünüyorum(yapayı mı?)" tarzı bir şeydi.
      Aaa yeni baskısını mı? İnan benim bile alasım var, okuyunca yorumlarını beklerim :'')

      Sil
  5. Bende suan fark ettim seni 2 yıldır takip ediyorum :) zaman ne çabuk geçiyor cidden . Hepimiz degisiyoruz onceliklerimiz değişiyor . Burda arada gelip içini dokmen bile çok hoş . Lütfen bırakma buraları . Evet belki Kpopla igilenemiyorsun yazamıyorsun ama buraya verdiğin emek çok . Arada da olsa gel yokla buraları bir selam ver . Eminim selamini alacak kişi bulursun . Kendine dikkat et hayatın keyfini cikart faytiinnkkkk 💪

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İki yıl mı? Vaaaay bayağı olmuş be. Değişiyoruz, dünya değişiyor... Burayı bırakma düşüncesi bile çok üzüyor beni. Gitmek istemiyorum. Birileri selamımı aldığı sürece, hatta almasa bile gidemem. Çok teşekkür ederim, beni rahatlatıyorsunuz ^_^

      Sil