Pazar, Aralık 06, 2015

hayat zor be kardeşim

22 Kasım 2015 - Ortaköy
aslında ben sonbahar özeti geçecektim. hala geçeceğim ama şimdi değil. gerçi şimdi bunu da yazmamam lazım çünkü efendim yarın sınavım var. ama benim çok çalışkan bir çocuk(!!!) olmamdan mütevellit burada konuşuyorum. biliyorum doğru değil bu yaptığım ama istemiyorum işte çalışmak.


günlerim çok da mühim bir değişiklik olmadan geçiyor. sadece son bir hafta içinde katıldığım çekim, ders ve film okuması sonucunda bölümümü daha da çok sevmiş bulunuyorum. kura falan diyerek geldim belki buraya ama gerçekten en mutlu olacağım yere gelmişim. önümde tek bir engel var o da hazırlık işte. zemin kattaki bir penceresiz sınıfta, hapishane hücresinin verdiği bütün karamsarlık ve bunaltıyla sıkıcı cd kayıtlarını dinleyerek yaşıyorum. öyle boğucu ki ne kitap okuyasım geliyor ne yazasım. halbuki dersler bunun içindir, değil mi?

cuma günü medya akademisinin mülakatına katıldım. bir gece oda arkadaşımın haberdar etmesiyle -o da bu kursa gidecekti- cv'mi gönderip başvurdum. çok ümitli olduğum söylenemezdi. sinema alanında elle tutulur hiçbir başarısı olmayan bir insanım neticesinde. bin kişi cv göndermiş, film okumasındayken aradılar beni. refleks olarak kapattım ama içime de bir kurt düştü tabi, çıkışta geri aradım, geçmişim. seçilen doksan kişinin içinde ben de varmışım. onların içinden de otuz kişi seçilecek. şimdi ikinci bir bekleme başladı benim için ama bu sefer daha heyecanlı çünkü bu sefer olasılık daha yüksek ve mülakata katılınca da iş ciddiye bindi. gerçi güzel geçti diyebilirim, bu iş olacak gibi hissediyorum ama bakalım. 

ielts'e girip ikinci dönem derslere başlamayı düşünüyordum ama eğer bu kurs olursa istemem. yedi aylık bir eğitim madem, benim de kafam rahat olsun. (evet bütün sıkıcılığına rağmen hazırlık yatarak geçtiğim bir başka  sezon.) çevremdekiler yine bile girmemi söylüyor ama bu konuda kesin bir karara varmış değilim. dediğim gibi kurs olursa zaten uğraşacak ciddi bir meselem olur.

son zamanlarda bizim okuldaki arkadaşlarım can sıkıntısından ne yapacaklarını şaşırdılar. (tek başıma sıkıldığımı düşünmüyordunuz herhalde dssfjkhj) önceki sınıftan bir çocuk vardı, gerçekten sıkıntılı bir çocuk. normal değil yani, hep dalga geçiyorduk falan ama öyle alınmıyordu yani. neyse, ben çok tanımıyordum kendisini zaten, malum çok öndeydi. sınıflar değiştikten sonra daha iyi tanıdım. fizik profesörü olan babasının baskın kişiliği yüzünden bu abuk eğilimlerde olduğunu düşünmüyor değilim. kafası çalışmayan bir çocuk değil ama sosyal ve duygusal zekasında bir problem olduğu kesin. işte neyse başka bir arkadaşın engin fikirleriyle buna bir parodi hesap açmışlar, tabi haberi var onun, başı çekiyor, saçma sapan şeyler yapıyorlar. ilk başta ben de dahildim, komik videolar çekiyorduk. her şey bizim aramızdaydı. sonra okuldaki herkesi takip etmeye başladılar, onlar da geri döndüler ve şimdi iki yüzden fazla takipçisi var.

gel gelelim bizimkiler şakayı kakaya çevirmek konusunda pek meraklılar. sağdan soldan birilerini ayarlayıp bu çocuğa gönderiyorlar. "aaa sen instagramdaki çocuksun di mi, severek takip ediyorum, bir fotoğraf çekilebilir miyiz?" tarzı şeyler söyletiyorlar. bu çocuk da gerçekten inandı mı ünlü olduğuna. "yapmayın abi, o kadar da değil, yazık lan" diyorum ama dinletemiyorum. neymiş başkası dalga geçemezmiş, yalnız biz dalga geçebilirmişiz, onun da hoşuna gidiyormuş blah blah. kendilerini kandırma şeysileri  yani ama içim hiç rahat değil, artık konuşmuyorum bile bu konuda onlarla. anlamak mümkün değil insanları, başkalarının arkasından "ergenlikten çıkamamış bunlar" deyip ergenlikten çıkamayan arkadaşlar. ben gerçekten anlamıyorum, böyle zamanlarda ne yapıyorum ben burada diye sorgulamadan edemiyorum da. ama işte yüzdeye vurunca bakıyorum aslında iyi çocuklar, katlanıyorum bir şekilde. hazırlıkta bulunanlar arasında en iyisi bunlar şimdilik.

aklıma gelmişken, film okumasından bahsedeyim biraz. hocamız çok şirin bir insandı, hoca dediğim asistan yani, sosyoloji mezunu ama kültürel çalışmalarda master yapıyormuş. çok güzeldi ya, hiçbirini tanımasam da gelecekteki sınıf arkadaşlarımı çok sevdim. (hepsini değil, güzel konuşanları sadece.) ya size bir şey itiraf edeyim mi? benim bu paragrafa başladığım gün çok hevesliydim şuansa zırnık gelmiyor içimden bir şey yazmak. ama güzeldi yani. ha bir de çekime katıldığımdan bahsetmiş miydim bilmiyorum ama belgeselin jenereğindeki asistans kısmında adımı görünce bir mutlu olmadım değil. ben bilmiyordum arkadaşım ss almış, atınca hep birlikte vaaay dedik. ufak ufak, işte çay kahve taşıyarak başladım sinema kariyerime hahah. ama sevmişler beni, yönetmen abimiz yine gelsin o kız demiş. *şımarma*

bugün sadece altı kilometre yürümüşüm. formdan düşüyorum. normalde pazarları ben dokuz km'yi görürdüm. neyi fark ettim sonra, belki de aradığım arkadaş ortamını buldum. okulda değil hayır, dernekte. gel gelelim ne zaman bu arkadaş ortamında bulunsam tek kız olmamın getirdiği ciddi bir sorun var. gruptaki erkek sayısı artarken kız sayısı stabil. bugün onlardaydım ve güzeldi mesela ama işte bir rahatsızlık hep. bir daha giderken yanıma muhakkak bir kız almam lazım onu iyice anladım.

edit: bir kere daha yanılmışım. daha bile korkunç.

bunun dışında pek bir şey yok. var mı? yok. valla yok.


o sonbahar yazısı da gelecek!!! 

4 yorum:

  1. Yavaş yavaş alışıyorsun zannımca :)

    Şu "ergenlikten çıkamayanlarla dalga geçen ergen topluluğu"ndan bizim sınıfta da var maalesef, fakat ben hiç çekemiyor ve onlarla göz göze bile gelmemeye çalışıyorum :P
    Yavaş yavaş ilgin olan şeyleri yapmaya başladıkça eminim daha fazla ısınırsın okuluna ve belki de sınıfına.
    Bu arada kulüp ne kulübü?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoktan alıştım da bu bazı şeyleri olduğu gibi kabullenme süreci diyelim :D

      Şimdi eğer dalga geçtikleri konuda haklılar ama sorun zaman zaman kendilerinin yaptıkları davranışlarda. Ama çocuklar daha bizimkiler, çok takmıyorum artık.
      Kulüp mü ne kulübü? Ben öyle bir şey bilmiyorum sadljflk

      Sil
    2. Ya sen gsup yazmışsın ben kulüp okumuşum. Okulda, okul sonrası bir kulübe katıldım da,sanırım onun getirdiği sorumlulukları düşünürken aklımı oynatacağım fghjk

      Sil
    3. hahahaahha muhtemelen ondandır her şeyi kulüp diye okuyabilirsin dikkatli ol :D

      Sil