Cumartesi, Temmuz 11, 2015

"yine japon filmi mi izliyorsun?" #5

Uzun bir aradan sonra yazı dizime devam edebildiğim için çok mutluyum. Çünkü Japon filmi tatil demek benim için ve ne yazık ki ders çalışmasam da oturup saatlerce film izleyecek kadar da gamsız değildim. (Bunun yerine dizi izliyordum hahah)

Japon filmlerinin ben de yeri ayrı, dizileriyle ilgilenmesem de korku ve fantastik olmayan bütün Japon filmlerini indirip, yalnız başıma izlemekten aldığım zevki anlatamam. Ki normalde asla yalnız film de izleyemem. Dahası arşivimden bir film açarken konusunun ne, iyi ya da kötü mü, kim oynuyor vesaire, hiçbir şey bilmeden izliyorum. Yazı dizisinin önceki partları için:

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4

Flight 7500 / 2014

Hayatımda bundan daha saçma bir film izlemediğime eminim. Cidden şüphem yok yani. IMDB puanı 4,9'muş, bunu sonradan öğrendim. Ben buna 0,9 puan bile vermem açıkçası. Japonya ABD yapımıymış ama Japon olan tek kişi yönetmen, filmde tek bir tane çekik var o da ikinci nesil bir Kore-Amerikan melezi. Hayattan soğudum yemin ediyorum, korku filmlerini her zaman sıkıcı ve saçma bulurdum ama yok böyle bir şey. Hani saçma da olsa bir yere bağlanacak diye bekledim ama... Zaten bir Shinigami hikayesi anlattılar, o da havada kaldı. Oy gidi oy...

Backwater / 2013



Bu filmi kimsenin beğeneceğini sanmam ama itiraf etmeliyim ki ben sevdim. Locarno ve Busan Uluslararası, Nippon Connection, Sitges Film Festivallerinde çeşitli ödüller verilmiş. Durgun bir şekilde ilerleyen film kimilerine  sıkıcı gelebilir.. Ayrıca kült filmlerin birçoğuna olduğu gibi buna da artı on sekiz ibaresi koymayı da unutmayalım.   

Film 1988'de geçiyor, başrolde 17 yaşında bir ergen olan Toma'yı canlandıran Masaki Suda var. Toma babasıyla ve babasının metresiyle birlikte yaşarken, annesi de bir kaç ev uzakta bir balıkçı dükkanı işletiyor. Babası Madoka'nın lanedolası bir özelliği ve Toma'nın bundan etkilenişi aslında filmin konusunun temelini oluşturuyor diyebilirim. Birlikte olduğu kadınlara vurmayı alışkanlık edinmiş bir adam Madoka. Annesi Jinko'nun ise en büyük endişesi Toma'nın da bir gün babası gibi olması. Bu çerçeve etrafında ilerleyen film sona doğru çığrından çıkıyor ama etkileyici bir son yapmayı da beceriyor.

Puzzle / 2014



Testere'nin bir Japon çocuğu olduğunu düşünün ve  aletleri de renklendirip lego, yapboz vesaire şeklinde hayal edin. İşte filmimiz tam olarak bu aslında. Genel olarak karakterlerin çoğu ekstrem tiplerdi ve bir dolu mantık hatası da vardı. Tabi bu gerçeklikten uzaklık filmi pek beğenmememe neden oldu. IMDB puanı 6,2'ymiş. 

Başrolde psikopat dahi öğrenci Shigeo Yuasa rolüyle Shuhei Nomura var. Kendisini daha önce Enoshima Prism'de izlemiştim ama dikkatimi çekmemişti. Her ne kadar film hakkında olumlu konuşamayacak olsam da rolünün hakkını verdi, oyunculuğunu takdir etmek lazım. Film Nakamuro (Kaho) isimli bir kız öğrencinin intihar teşebbüsüyle başlıyor. Bir kaç kişi tarafından tecavüze uğramış bu öğrencinin durumunu Yuasa öğrenince bu facianın müsebbiplerini bulup çeşitli şekillerde halka açık yerlerde öldürerek intikamını alıyor. İşin içine müsebbiplerden birinin babası olan polis de girince film pek de iyi bitmiyor. 

Kindaichi Kosuke vs Akechi Koguro / 2013



Tek bölümlük bir dizi olarak yayınlanmış aslında. Hiç beklemediğim bir şekilde çok keyif alarak izledim. Filmin adı çok kötü ve tarihi bir film olduğunu görünce de beklentim düşmüştü. Ama sonra Yamapi'yi görünce gözümden kalpler çıktığı doğrudur. Ve yine de klasik bir polisiye beklerken ilginç virajlarıyla eğlendirdi.

Her şeye deva olan bir ilaç vardır ama bunun üretimi yalnızca varislere veriliyordur. Sonra bu iki varis arasında bir hatundan dolayı sıkıntı çıkınca Honke ve Ganso diye ikiye ayrılır üreticiler. (Yalnız hatun meselesi şu: "Vay hayın sen benim kızkardeşime yan gözle mi bakıyırsın?") Varislerden biri diğerinin yüzüne kezzap dökünce, döken uzaklara kaçar dökülen eline zincir vurulup ev hapsini boylar. İki yıl sonra ev hapsini boylayan kaçırılır. Bunun üzere az önceki hatun bizim amatör dedektif Kindaichi'yi çağırır. Bu sırada ünlü dedektif Akechi de gazeteden olayı duyar ve muhabir kılığına girerek davaya karışır. 

Oyuncular, karakterlerler, kurgu, senaryo, herbir şeyinden pek zevk aldım. Bol bol güldüm, düşündüm, filme dahil oldum, fangörllük bile yaptı. IMDB puanı da 7,1'di zaten. 

Crows Explode / 2014


Afişlere bakaydım iyiydi dedim sonra...

Adına bakınca güzel bir film olduğunu düşünmüştüm ama... Açıkçası japon dizi ve filmlerindeki erkek liseleri ve bitmek bilmeyen dövüşleri beni baymış durumda. Crows Zero serisinden olduğunu bilseydim hiç bulaşmazdım zaten. Ama o sırada hiç aklıma gelmedi. Evet, kabul ediyorum, bir sürü eli yüzü düzgün çocuk vardı ve filmi sonuna kadar izlediysem de bundan başka bir nedeni yok. Ama gerçekten felaket sıkıldım, saçmalığından da sık sık gülme krizine girdim. Mantık hatalarını saymaya kalksam bitiremem. Hele sonuna doğru az daha kendimi vuracaktım. Ama yine de filmi sevecek bir kesim olduğuna ve bu kesmin hiç de o kadar dar olmadığına eminim.

Film Kazeo'nun içinde hiç öğretmen olmayan, sınıf olmayan, müdür olmayan; sadece aklı fikri dövüşte olan öğrencilerle dolu bir liseye, Suzuran'a transfer olmasıyla başlar. Bu sırada namı her yeri tutan Kazeo'yu grubuna alıp okulu ele geçirmeyi planlayan bir Ogisu vardır. Ayrıca Suzuran'ın çaylaklarından biri de ünlü mafya grubu Otsu'nun varisi Kagami'dir. Bir de Kurosaki lisesinden arkadaş mı düşman mı oldukları belli olmayan Fujiwara&Shibata ikilisi eklenir kadroya. Kazeo'ya kadar Suzuran'ın zirvesinde olan Gora'yı unutmamak lazım. Film boyunca hepsi birbiriyle bir güzel dövüşüp durdular. Arada bromance'e yürüdüler ama sonra yine dövüştüler. Falan filan derken benim uykum geldi, başka şeylerle oyalandım. Saçma bir şekilde de bitti. Neyin kafasındalar anlamadım. Benim tarzım değil ama dediğim gibi elleri yüzleri düzgündü. Şuan 24 yaşındaki Kagami'nin kendinden altı yaş büyük bir kadınla evli olduğunu öğrenip şoka girmiş bulunmaktayım.

Evet, bu part bu kadardı. Ama daha birçok film izlediğim ve izlemeye devam ettiğim için diğer partlar da yakında gelir diye düşünmekteyim. Esen kalın.

10 yorum:

  1. Japonların şu öğrencili-dövüşlü dizi-filmleri cidden çok komik.
    Ama aşırı seviyorum.
    Yani cidden çok çok saçmalar.Komik derece saçmalar :D :D
    Ama garip bir şekilde aşırı hoşuma gidiyor.Belki bende saçma bir insan olduğum içindir.....
    O yüzden Crows Explode'u kesin severim ben.
    Ayrıca Puzzle'ın afişinde ki kadın BoA'ya benzemiyor mu sencede???
    -Stephanie

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Komik olma niyetiyle yapsalar gülerek izleyeceğim çünkü ben komedi alanında cidden çok iyi olduklarını düşünüyorum ama ciddi yapınca işi batırıyorlar biraz sankim :D
      Kahi mi? Andırıyor ama çok benzediğini de söyleyemem hani :D
      Ooo nick, sağ olasın! :3

      Sil
  2. vizyondaki dizilerine yorum yaptım bi baksanaa :)

    YanıtlaSil
  3. Allah'ım sana geliyorum !! *.* Ne kadar güzel bir blog !! Sevinçten ağlayacağım, çok güzel bir blogun var !! LANET OLSUN ÇOK GÜZEEEEEEEEEEEEEEL *.**..*.**..**.*..*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.**..**.*.**....**..*.*.**

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar mutlu oldum ki ne desem bilemedim şuan :D çoook teşekkür ederim öncelikle, beğenmene çok sevindim, teşekkürleeeeeer ^_^

      Sil
  4. ay baksana blogumda sağda yerin sabit yaaaa :) kill me izlicem ayrıcaaaa :) irem haklı blogun müthiş valla sölemiştim sana daha önce :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah teşekkür ederiiim :'') Kill Me de iyiydi gerçekten tabi DÇKB ile ilgili bazı teknik sorunlar vardı ama onun dışında oldukça eğlenceliydi benim için. Sağ olun var olun ^_^

      Sil
  5. Backwater'ın kapağına bayılıcam, hemen o filme koşuyoruuum *.*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi çok hoooş, umarım seversin ^_^

      Sil