Suicide Song 2007
Baştan sona acayip bir film. Tür olarak satirik korku
filmi diye geçiyor ve ilginç olarak AKB48 üyelerinden birçok kişi var. Aslında
filmin konusu karmaşık görünmüyor, bir şarkı var ve bu şarkıyı dinleyenler
intihar ediyor. Dergileri kapanmak üzere olan bence sayko sayılabilecek bir
takım gazeteciler de bu olayın peşine düşüyor. Ama kesinlikle sıradışı bir
film. Ne demek istediğimi ancak izleyince anlayacaksınız. İlk başta film çok
karışık ilerliyor ve parçaları birleştiremediğiniz için "ne oluyor
ya?" şeklinde bakıyorsunuz ama bu ilginizi toplamanızı sağlıyor. En
azından benim öyle oldu.
Yusuke Isaya'nın rolü muhteşemdi, oyunculuğuna hayran kaldım. Kızlardan Sayaka Akimoto iyiydi, başroldeki kıza, sanırım adı Yuko ayar oldum, diğer başroldeki Ryuhei Matsuda'ya da. Ne varsa yan rollerde var. Yine de manyak bir film. Mistik tarafı oldukça yoğun ama o dünya içinde bir mantık var. Bu tarz filmlerden genelde çok hazzetmem ama yine de beğendim.
Yusuke Isaya'nın rolü muhteşemdi, oyunculuğuna hayran kaldım. Kızlardan Sayaka Akimoto iyiydi, başroldeki kıza, sanırım adı Yuko ayar oldum, diğer başroldeki Ryuhei Matsuda'ya da. Ne varsa yan rollerde var. Yine de manyak bir film. Mistik tarafı oldukça yoğun ama o dünya içinde bir mantık var. Bu tarz filmlerden genelde çok hazzetmem ama yine de beğendim.
A Cheerful Gangs Turns to Earth 2006
Bunu arkadaşımla izledik ve ikimiz de çok
gülsek de pek kaliteli bir film olduğunu söyleyemem. Ama en azından abuk olması
için abuk yapılmış bir film ciddiyetle yapılıp da abuk olan bir filmden beş bin
kat iyidir. Ve sonuçta bizi oldukça neşelendirip bir kaç gün beğenmediğimiz bütün
şeylere "hiç romantik değil" dememize sebep oldu.
Oyuncu kadrosu pek dikkat çekici olan
dört farklı ve ilginç kişiliğin birlikte yaptıkları bir banka soygunu üzerine. Takao
Osawa (yalan dedektörü), Kyoko Suzuki(aşırı hassas zaman algısı), Koichi Sato(geveze
bir romantik) ve Shota Matsuda(cepçi). Film zaten saçmalıklarla dolu olduğundan
gülüyoruz ama daha komik olan şey benim "bir de böyle böyle oluyormuş
hahaha" dediğim her şeyin olmasıydı. Filmin sonuna doğru arkadaşım artık
"yuh be yuh" falan diyordu. Kısacası biraz eğlenmek istiyorsanız
güzel bir seçenek olabilir.
Platinum Data 2013
Bunu da yine aynı arkadaşla izledik ve
karakterlerin adlarını aklımızda tutamadığımız için saçma sapan lakaplar
taktık. Misal başrol için bücürük, mıncık, ufaklık gibi oldu, özür dileriz
Kazunori Ninomiya, zaten minik de olsan sevdim ben seni, önce aşırı gıcık olsam
da. Evet bütün film birbirimize soru sorduk, "bu kimdi, hangisiydi, ne
oldu, anlamadım, kaçırdım, çişim geldi iyi izle anlatacaksın" şeklinde.
Anlaşıldığı üzere son repliğin sahibi tabi ki benim, filmi durduracak kadar
mühimsemiyorum ama ne olduğunu da anlamam lazım, habire de çişim geliyor her
zamanki gibi.
Yıl 2017, başrolümüz zeki bir adam,
hükümet için bir yazılım üretiyor, bir dna parçasından kişinin bütün bedensel
haritasını ortaya çıkarıyor. Ama ya yazılımcının kendisi bir cinayetin şüphelisi
olursa? Dedektifi ise Etsushi Toyokowa oynuyor. Senaryosu iyi bir film. Sürükleyici olabilir. Aaa bir de Kiko var, GD'nin Kiko'su evet.
Cut 2011
İzlediğim en iyi Japon filmlerinden
biriydi. Gerçi her ne kadar japon oyuncularla japonyada çekilmiş bir film de
olsa İranlı yönetmen Amir Naderi'ye olduğu için japon filmi dememeliyim belki
de. 31.istanbul film festivalinde ülkemizde de gösterime girmiş ve altın lale
için yarışmıştı. Başrolde Hidetoshi Nishijima var, fakir bir sinemacıyı
oynuyor, sinemayı yalnız para kazanmak için bir araç olarak göre herkese savaş
açmış kendi dünyasında. Abisinin ölümü ve ondan kalan borcu ödemek için dayak
yemeye başlaması filmin hikayesinin temelini oluştursa da bundan daha fazlası
var. Ben çok etkilendim ve bir gün yeniden izlemek isterim.
Niini
No Koto Wo Wasurenaide 2009
Aslında çok klasik bir senaryo ama gerçek
hayatta bunun olduğunu bildiğimiz için ve zaten gerçek bir hikayeden
uyarlandığı için çok etkileniyorsunuz. Film boyunca salya sümük, etrafta
peçeteler, altyazıyı okuyamama gibi yan etkilerle bitirdim. Zaten ota b*ka
ağlayan biri olarak çok da şaşırtıcı değildi.
Karakterimiz gencecik bir çocuk olan
Keisuke (Ryo Nishikido), küçüklüğünden beri fizikçi olmak ister ve bunu
yapamaması için hiçbir neden yoktur, oldukça başarılıdır. Liseye
başladığındaysa bir sürprizle karşılaşır, beyninde bir tümör vardır ve en fazla
bir yıl daha yaşayabilecektir. Ama Keisuke ve ailesi tümörle savaşamaya karar
verir. Bu film Keisuke'nin sekiz yıllık mücadelesinin filmidir.
Adrift in Tokyo 2007
Ya da diğer adıyla Tenten. Arada böyle
hoş filmler çıkmasa karşıma bu random film izleme işini nasıl devam ettirirdim
bilemiyorum. Gerçi bu parttaki filmler iyiydi. Özellikle Cut ve de bu film.
Şimdi eminim sizin de benim gibi aklınıza şu çizgi karakter olan Tenten
gelmiştir, ee haliyle tabi. Ama gelmesin. Ore Ore'nin yönetmeninden. Diğer
filmlerini de izlemek istiyorum ama nerede bulabileceğim hakkında bir fikrim
yok. Şöyle japon filmlerini ingilizce altyazılı izleyebileceğim güzel bir site
önerebilirsiniz, süper olurdu.
Başrolde Joe Odagiri var, boş beleş bir
hayat süren Fumiya sekiz yıldır öğrencidir. (resmen geleceğim) Borcunu
ödeyemediği bir gangster vardır ama bildiğimiz gibi değil. Bu adamın amacı bir
yolculuğa çıkmaktır, karakola doğru bir yolculuk. Ve borcu karşılığında Fumiya'dan onunla
gelmesini ister. Film Yoshinaga Fujita'nın aynı isimli filminden uyarlanmış.
Öyle güzel bir film ki sessiz sakin, huzurlu. Bir gün bir film çekeceksem eğer
böyle bir şey olabilir diye düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder