en güzel sahnelerden biri: merkür'ün güneşin önünden geçişini izliyorlar |
izleyeli bayağı olsa da bir ara wonder woman, la pianiste ve
who am i'dan da bahsetmek istiyorum. bu filmlerin hiçbir ortak noktası
olduğunu düşünmüyorum, benim onları izlemiş olmam dışında. ama bugünkü önceliğimiz, bir film nasıl son
yarım saatte batırılır, bunun örneğiyle incelemek.
ailecek film noktasında en büyük ortak noktamız bilim
kurgudur -zaten annem tarih ve bilim kurgu sevdiği için yalnızca çok seçenek
kalmıyor. ama bütün iyi filmleri izlediğimiz için artık iyi bilim kurgu
filmleri bulmakta zorlanıyoruz, bu konuda sizin de tavsiyelerinize açığım.
işte bu sefer de sunshine(2007) isimli İngiliz yapımı bu
filmi izledik. yönetmenimiz danny boyle, adını transpoitting, slumdog
millionaire, 127 hours, jobs filmleriyle halka ve tabi ki bana duyurmuştu. ama
bunun beklentimi çok yükselttiğini söyleyemem -boyle'un bilimkurgu'da iyi
olabileceğine inanmadım.
on yıllar sonra güneşimiz ölüyor ve bu şüphesiz dünyanın
ölümüne de sebebiyet verecek -marsta koloni kurmak bile çözüm değil. o yüzden icarus i (hadi bu ismi seçtiği için boyle'a gülümseyelim) göreve gönderiliyor ama geri
dönemiyorlar, haber de alınamıyor. bunun üzerine icarus ii göreve gönderiliyor.
amaçları güneşe çok büyük nükleer enerjiye sahip bir roket atıp güneşin
canlanmasını sağlamak ve eve geri dönmek. ablamın ifadesiyle "düşük bütçeyle
çekilmiş uzaygemisi filmi". (ama kendisi bunu söylerken bütçenin 40 milyon
dolar olduğunu bilmiyordu. bütün boyle filmleri arasında en fazla bütçesi olan
film. 30 milyon dolarla jobs onu takip ediyor, millionaire ise yalnızca 15 milyon
dolar.)
filme dönecek olursak bilim adına ne söylenebilir emin
değilim. bu tarz filmlere bilim-kurgu denmesi beni benden alıyor -doğrusu sadece kurgu demek sanki. spoiler
olacak ama olsun, hadi alüminyum folyodan astronot kıyafeti yapmış olmalarını ve iç basınçtan beyinlerinin patlamamış olmasını geçelim, yahu adam (pinbacker?) yanıyor ama ölmüyor, bir daha yanıyor, gene
ölmüyor. cassie isimli hatun bıçak saplıyor gene ölmüyor. kimse görmeden iki
gemi arasında geçiş yapması ayrı bir hikaye. sonra efendim, yıldızımız ölüyor
da ölüyor. bir yıldızın ölümü içine çökmesiyle olmaz mı? hani nerede öyle bir
güneş? yani eğer kırmızı deve dönüşmekteyse dünyayı çoktan kavurmuş olması
lazım değil mi? fizikçiler neredesiniz? ölüyoruuummm
görüyorum ki bazı sanatsever arkadaşlarımız ünü iyi
olan boyle'u savunmak ve de aşırı mantıksız olay ve kişileri "saçmalık
değil onlar, imkansız diye bir şey yoktur bir kere" nevinden yaklaşımlarla
kabul ettirmek niyetindeler. lakin kanımca bu tarz metafiziğe kayan ögeleri kullanacaksa bir
yönetmen bunu doğru düzgün sunmayı bilmelidir. ma loute'da kadın uçmaya
başladığında "aaa ne saçma" demedim ben. bir sinemacı olarak ben de bilirim ki her filmin kendi dünyası vardır
ve böyle şeyler gayet de makul sayılabilir. (bir vampir filminde yaaa bu niye ölmüyor
demezsiniz). ama boyle'un kurduğu dünyanın fiziğine de aykırı olaylardı. (senaryosunu
kendisi yazmamış olması da kabul edilebilir değil) son yarım saat dünyam yıkıldı, çok hayal kırıklığına
uğradım çok.
bazı notlar:
-kaptanı ilk gördüğümde dedim ki "eğer bu bir korku filmi olsaydı, ilk bu ölürdü." ve tabi ki önce o öldü. zaten scienfiction-thriller yazıyormuş filmin künyesinde.
-psikiyatrist favorimdi, adının searle olması da ilgimi çekti. ama o da hastaydı.
-icarus i'e geldiklerinde saniyenin onda birinden daha az insan resimleri görünmeye başladı. önce birbirimize gördünüz mü falan dedik, ne oluyor anlamadık, bir korktuk. sadece babam her zamanki sakinliğiyle durumu açıkladı.
-en güzel ayrıntılardan biri de gemideki dünya odasıydı bozulan sinirlere tedavi olarak. o fikri bayağı beğendim. bir gün çalmak isterim.
kaptan adınıhatırlamıyorum ve psikiyatrist searle |
Bilim-kurgu yapayım derken kurgudan öteye gidemeyen filmler vol.21343564 :D Bu filmi izlememiştim ve izlemeyi de düşünmüyorum bu yazıdan sonra :D
YanıtlaSilAnnenin acilen bilim-kurgu dizilerine başlaması lazım :D Eğer kanlı ve ağır distopik yapımlardan rahatsız olmuyorsa Utopia ve Black Mirror tavsiyemdir :)
ana olayda aynen öyleee - ben de izle diyemeyeceğim maalesef
Silhahah utopia'yı izlemedim ama annem black mirror'a dayanamaz onu söyleyebilirim - bir de diziye hiç bulaştırmamak gerekiyor sonra kalkmıyor başında whebjhbrl