Salı, Eylül 06, 2022

sosyal anksiyete ve çözümsüzlükleri

by vali myers


yeni insanlarla tanışmak konuşmak arkadaş edinmek neden ve nasıl bu kadar zor olabilir?

bu ağlamalarımdan muhtemelen çok sıkıldınız ve eee yeter ama diyorsunuz. haklısınız, karşı argüman bulamadım. düşündüm ama yok. hayatımda herhangi bir şey olmadığı için tek gündemim bu. 

yirmi beş değil de beş yaşında utangaç bir çocukmuşum gibi hissediyorum bazen. gerçi kimse beni arkadaş edinmem için zorlamıyor *since i'm an adult* ama zorlasa daha iyi olurdu belki. ya da bana arkadaş bulsa filan ya da arkadaş edinebileceğim oyun parkları olsa. hayat daha kolay olurmuş gibi. 

bazı günler evden çıkmak öyle zor geliyor ki. gerginlikten ne yapacağımı şaşırıyorum. üstelik yakın olduğum insanlarla görüşecekken. ama bütün dünyadaki her insan var olması beni kaygılandırıyor. mars kolonisine adımı yazın.

how-to-get-over-social-anxiety araştırmalarına başladım. madde bir: terapist. evet bunu ben de istiyorum ama terapistten de çekiniyorum galiba. vicious cycle, you know. 

madde iki: anksiyeteyi tetikleyen durumları keşfedin. must be a good start. 
bulunduğum ortamda tanımadığım insanların olması. sokak, metro, seminer salonu. 

bir de ne var biliyor musunuz? gerginlikten ölürken aşırı rol kesmem ve kimsenin benim gergin olduğumu bile anlamaması. geçen günü biri bana yemek yemeyi teklif etti ve ben de aşırı aç olmama ve yemeğe onlarla gitmek istememe rağmen düşünmeden panik içinde hayır dedim ve aşırı rahatmışım gibi gülümseyerek oradan uzaklaştım. birkaç saniye daha düşünsem belki evet diyecek cesareti bulabilirdim. peki neden bir de utanmadan gerginliğimi saklıyorum?

do i worry about others judging me? i suppose. not sure though. judgement biraz karışık bir ifade. daha çok sevilmeme, beğenilmeme, onaylanmama endişesi var. no doubt.

make a list, the list says.

1. insanlı bir sokakta yürümek
2. metroya binmek
3. tanımadığım bir insanla konuşmak (kahve sipariş etmek dahil)
4. hocalarla bire bir konuşmak - mail atmak
5.

daha iyiye gittiğimi sanıyordum, daha sosyal bir insan olduğumu, daha cesur filan. yanılmışım. daha kötüye gidiyorum.

madde üç: challenge negative thoughts.

yanlışlıkla kaba bir şey söylemekten mi endişe ediyorum? evet. insanları rahatsız edecek gibi hissediyorum, belki benimle konuşmak istemiyorlardır diye düşünüyorum. konuşacak bir şey bulamamaktan ve doğru düzgün tepkiler veremeyeceğim diye endişe ediyorum. çünkü çoğu zaman böyle oluyor. evet bu dünyanın sonu değil biliyorum, muhtemelen benden nefret etmeyecekler. ama çok sıkıcı olacak, değil mi? 

madde beş: role play. denedik, aşırı gerildim ve gerçekçi bile değildi.

madde yedi: türlü kibarlıklar yapın.

bu kafama yattı, deneyebilirim. değil mi? umarım. kahve ısmarlamak ya da çikolata almak. 

madde dokuz: kaçınmanın gizli versiyonlarına dikkat edin, telefona bakarak insanların sizinle konuşmamasını sağlamak gibi.

oh god. i do this way too much.

bazen kendime çok kızıyorum. dont be such a baby. just grow up. bu yaşta böyle bir sorunum olması çok utanç verici geliyor. 

still there.





p.s. araya ingilizce karıştığı için cringe hissediyorum, sorry for that. ama içimden geldiği şekliyle yazmak daha samimi geliyor. bazen türkçeye çevrilebiliyor ama bazen hiç olmuyor.