Pazar, Ocak 03, 2021

yeni yılın ilk günleri



yatakta, ufo açık, oblomov’u okurken yeniyıla girdim. tek bir havaifişek sesi bile yoktu. kitabı bitirmeden edemediğim için geç uyumuş dolayısıyle geç uyanmış oldum.

perdeleri kaldırıp güneşin odaya girmesine izin verdim, sonra çamaşırları astım. ardından kahvaltı hazırladım, bu sefer yalnız değildim, babam vardı. kahvaltıdan sonra makalem için okuma yapmaya başladım. bir ara balkona çıkıp güneşlendim. öğleden sonra bahçede basketbol oynadım, biraz ip atladım, barfiks çekmeye çalıştım ve tabi ki çekemedim. ben de mandalina yedim.

sonra eve döndüm. rüyamda bir arkadaşımı görmüştüm, ikindi vakti ona mesaj attım ve gördüğüm rüyayı bir öyküye çevirdim. sonra beni yemeğe çağırdılar, çamaşırları toplayıp yemeğe gittim. dışarıda yedik, güzel bir manzara vardı, biraz soğuktu ama buna değerdi. yemekten sonra bir aydır yazamadığım cevap maillerini yazdım. 

sonra yeniden tezim için yaptığım okumaya döndüm. ama çok geçmeden atölye dersinin olduğunu anımsadım ve sonra bugün de çok çalışmamış oldum. dersi dinlerken bir yandan arkadaşlarımla çekildiğimiz bir fotoğrafı çiziktirdim. 

sonra da yatağımda andre maurois'nın çocuk kitabı "şişkolar ve sıskalar"ı okudum. hala emin değilim çocuğumun okumasını ister miyim, belki dokuz yaşından sonra olabilir, en azından bir şeyleri ayırt edebilir hala gelmesi lazım.

rüyamda irfan'ı gördüm. irfan'ın var olduğunu unutuyorum bazen, sonra böyle arada rüyama girip kendini hatırlatıyor. rüyamda iyi görüyorum onu hep sonra uyanınca da niyeyse hep böyle güzel anlarımızı hatırlıyorum. üzücü oluyor bu, keşke arkadaş kalabilseydik diye hayıflanıyorum. 

ikinci gün de farklı geçti diyemem. kahvaltı, basket, yemek, bir başka zoom atölyesi, kapanış. akşam da biraz okuma. ha bir de lise arkadaşıma ahlaksız isteklerimi itiraf. kulağa nuri alçoymuşum geliyor ama öyle şeyler değil. bu uzun bir konu, başka bir zaman buraya da dökerim belki içimi.

gece uyuyamadım, arkadaşlarımla çekildiğimiz fotoğraflara videolara bakarken saat üç oldu. pandemiden önce yaşadığımız o güzel zamanların ne kadar güzel olduğunu anlamak için mi oldu bu pandemi? her gün dışarı çıkıp herkesle görüşebileceğimiz zamanlar gelecek mi? 

bugünse erken uyanmama rağmen yatakta dönüp durdum. kalkmak istemedim bir türlü. kahvaltıdan sonra da balkonda güneşlendim. tembellik üstüne tembellik yani. sonra zoraki oturdum ders başına, biraz baktıktan sonra arkadaşım aradı, iki saate yakın da onunla konuştum. sonra akşam yemeği. yine ders. bütün gün bir yandan da müzik dinliyorum.

işte akşam oldu. çayı demledim. müzik, ders, bir yandan wp derken uyku vakti gelecek. iyi geceler.... ikibinyirmibir, bana aksiyon getir.