Salı, Ağustos 16, 2016

kore müzik tarihi: geleneksel müzikten pop müziğe


Evet, yeni bir yazı dizisi başlıyor efenim şuan, bu da ilk partı. Neden diye sorabilirsiniz? Neden günümüz k-pop endüstri hakkında yazmak yerine yıllaaaar öncesini konuşuyorsun? Kore geleneksel müziği bilinçli bir şekilde dinlemeye ne zaman başladım? Sanırım 2012 yazıydı ve ben güzel bir torrent bulmuştum, hatta arkadaşlarım bu ne ya falan dinliyordu ama benim hoşuma gidiyordu işte. Bu yazıyı yazma nedenimse şu hepsini bir bütün olarak görüyorum ve folk müziği de trotu da doksanları da seviyorum. Aslında başka ülkelerin de müzik tarihiyle ilgileniyorum ama okuyucu kitlemi de hesaba katmak durumunda olduğumu düşünüyorum. Şimdi, başlayalım.  

Üç krallıktan önceki Kore'ye dair bilinen pek bir şey yok, yalnızca müziklerini enstrüman kullanmadan yaptıkları geçmiş kayıtlara. Goguryeo krallığı ile başlıyor bizim hikaye. Geomunga dedikleri aleti icat etmişler önce, uzak doğu filmlerinde görmüşüzdür, şu beş telli uzun tahta var ya hani. 1145'te başkan Wang San-ak tarafından guqin denilen Çin enstrümanından çarpılarak. (bu icat deme konusunda şüphelerim var.)  Daha dördüncü yüzyıldayız. Kuzey Wei Hanedanı ile ilişkiler gelişince bir başka dönemi olur müziğin, krallığın yıkılışına kadarkiyse bir başka dönem. Dinleme şansı bulduğum en eski korece şarkı bu dönemde kral yuri tarafından bestelenmiş "Hwangjoga" (sarı  kuş), kral şarkısında aşık olduğu prensesi anlatmakta. 

"ne güzel bir manzara izlediğim,
bir çift bülbül yan yana uçan
oysa benim kadar yalnız bir ruhla
olabildiğim mucizeler"

Baekje döneminden kalan tek şarkı "Jeongeupsa" King's Daughter Soo Baek Yang dizisinde ost olarak kullanılmıştı. Lee Sang Eun yorumu da çok güzeldir, onun için tık. Bu dönemde Japonya'dan müzisyenler çağrıldığını, aynı zamanda Mimaji isimli bir adamın Çin'de dans ve müzik öğrenip 612'de japonya'ya göç ettiğini biliyoruz. 2001'de Japon İmparatoru Akihito Japon kraliyet müziğinin kökeninin Baekje dönemi müziği olduğu söylemişti. Silla üç krallıkla birleşmeden önceyse müzikleri gayageum demekmiş, bu dönemdeki Ureuk isimli müziği de getiren mühim şahsın on iki bestesinin ismi aktarılsa da şarkılar miras kalamamış. Ama Ureuk üç müridine şarkıları, dansı ve gayageum çalmasını öğretmiş. Dönemin sonlarında ünlü alim Choi Chiwon yerel müzikteki beş şiiri kaydetmiş, bir de sarayda yapılmış bale gösterileri var. Ayrıca budist ve şamanların da müziğinin yaygın olduğunu görüyoruz üç krallık döneminde.

O hep duyduğumuz ünlü Joseon zamanına gelecek olursak, kurulduğu dönemde hanedan konfüçyüsçülüğü destekleyen budizm karşıtı bir tutum benimsemişti, bu müziğe de yansıdı. (yeak) Joseon için yeni kutlama şarkıları yapılsa da halk Goryeo döneminden kopamadı. Joseon dönemi müziğinin en önemli ismi şüphesiz Park Yeon adında ilk yaptığı iş bağımsız bir müzik organı kurmak ve kore tarzı bir gösterim yaratmak olan adamdı. Diğer yandan elit tabakayı eğlendirmek için var olan müzisyenler vardı, Jungin isimli bir adamın gelip şiirleri enstrümanlarla söylemesiyle uzun şarkılar aktarılmaya başladı. Ama bu dönemde yapılan büyük savaşlar pek bestenin de kaybolmasına yol açtı. Ülke büyürken müzik piyasası küçüldü.

Pansori Joseon döneminde ortaya çıkan en önemli tür olabilir çünkü halk seviyordu. Sonrasında aristokratlar ilgi göstermeye başladı. Pansoriyi hepimiz biliyoruz, yerel müzikal gibi bir şey. Gösteriler hala oldukça ünlü. İdoller arasında pansori bilen pek fazla görmedim, hatta tek bildiğim Eunjung. Bir de Sungmin'le Hyorin'in bir gösterisi olmuştu. Kore folk müziğinin diğer ayakları ise davul çalarken dans edip şarkı söyledikleri pungmul, durak olmadan uzun süre enstrüman çaldıkları sanjo, vokal eklenmiş bir versiyon jeongak, çiftçiler için nongak, şamanistik müzik shinawi ve cinler olsun hayaletler olsun onları idare etmek için yaptıkları şamanistik dans salpuri'dir.

İmparatorluk yıkıldıktan sonrası zor ama ilginç zamanlar çünkü önce pop müzik, ardından Japonlar geldi. 1800'lerin sonunda ve 1900'lerin başında Kore pop müziği ile tanışıp kaynaşmaya başladı, önce batı melodilerine korece sözler yazdıkları changga denilen bir tür ortaya çıktı. "Simcheonnga" (anne ve kardeş) gibi, bana kalırsa gerçekten çok etkileyici. Immortal Song'taki muhteşem bir yorum için tık. Sonra 1910-45 döneminde Japonya, Kore'yi topraklarına kattı ve onu sömürgesi haline getirdi. Sanat her zaman toplumu yansıtmıştır şüphesiz, şarkılar da insanlar baskıya karşı hissettiklerini anlattı. En ünlüsü "Huimangga" (umudun ülkesi) isimli şarkı, birçok yorumunu dinledim, en çok söylenen şarkılardan biri olsa gerek ama An Chi Hwan bir başka söylemiş, Deulgukhwa da bir başkaydı. Sinawe'den rock versiyon ve son olarak Song Jung Mee'nin harika sesinden...

"güzel bir gece millet
bu şarkıyı hepinizin yaşadığı çorak zamanlara söyleyeceğim
şimdi yetişen nesil ayrıcalıklarını inkar ettiğinde
kendiniz olduğunuz için yine de devam edin yaşamaya,
ve sevmeye
umudun ne, rüzgarın içine atılan ve dünyayı silken?
altın ve şöhretin ihtişamıyla tatmin olur muydun?
mavi gökyüzü ve parlak ayın altında biraz kafa yordum
fark etmek için bütün hayatların önemini
ama kısacık bir bahar rüyası işte"

Bilinen ilk pop albümü Park Chae-seon ve Lee Ryu-saek tarafından 1925'te çıkartılan "Yi Pungjin Sewol" (şu gürültülü zamanlar) olmakla birlikte kendisini bulamadım. Koreli bir besteci tarafından yazılan ilk şarkı "Nakhwayusu"  (akan suya düşmüş çiçekler) Lee Jeong Suk tarafından 1926'da yayınlanmış. Yirmilerin ortasında ise Japon bestekar Masao Koga geleneksel Kore müziği ve gospeli karıştırarak enka denilen bir tür ortaya çıkarmış, biz şimdi bu türe trot diyoruz.

Daha önce de söylemişimdir, yine söylemek istiyorum. Ben cidden trotu aşırı seviyorum, inanılmaz bir neşe ve enerji veriyor bana. (Mesela Bigbang'teki biasımın Daesung olmasının nedeni çok ama o Gwisoon'un da az yeri yok yani. Bakın şimdi gecenin köründe aklıma gelince youtube yaptım, yine daesung aşkım depreşti. Saat on iki buçuk ben dans ediyorum.) Benim için trotun ayrı bir yazı konusu olabilitesi ve benim bütün sevdiğim şarkıların reklamını yapabilitem var ama yapmiciğim tabi ki. Hepimiz cha cha cha'yı, shabang shabang'ı duyduk zaten, seven araştırmasını yapmştır ama derseniz paulcüm sen bize bir trot listesi yap, yaparız tabisi. Ama şimdi onun yerine yazıyı bitirip kendimi trot dinlemelere salacağım. Görüşmek üzere!

11 yorum:

  1. cha cha cha'yı sha sha sha diye okuyup,TWICE ve trot ne alaka ola ki diye düşünmedim değil...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. shy shy shy değil mi o ya :D

      Sil
    2. normalde shy shy shy ama kız sha sha sha gibi söylüyor ya o yüzden bende sha sha sha diyorum artık :D :D D:

      Sil
    3. ben de weekly idol'den sonra şaşaşa diyorum :D

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hwangjoga'yı dinlerken tüylerim diken diken oldu resmen. Çok güzeldi U_U*
      Eunjung'un Palsori'sini çok beğendim, sesine çok yakışmış :)
      Huimangga'yı Song Jung Mee'den dinlemek çok güzeldi kesinlikle.
      Nakhwayusu'nun linkinde youtube anasayfası çıkıyor haberin olsun :D
      Daesung candır yaa :D Gwisoon ise mikemmel bir şeydir :D
      Cha cha cha'nın aşağıda linkini koyduğum videosunu kastediyorsun değil mi? Kendimden geçtim yahu izlerken :D Çok tatlılar lanet olsun :D
      https://www.youtube.com/watch?v=x1Z2vh8QO9I
      Aslına bakarsan şuana kadar trot müziğin ne olduğunu bilmeden bol bol dinlemişim ve ben de çok seviyorum :D Mesela bak(sen biliyorsundur kesin) suju'nun rokkugo'su var onu da çok severim :))
      Yanlış hatırlamıyorsam Master Of Study dizisindeki bir kız karakter de trot müzik dinleyerek uyuyordu :D
      Geleneksel müziklere benim de çok ilgim var. Tarih ve o dönemin insanlarının hislerini anlatıyor olması çok hoşuma gidiyor. Bir de malum günümüzde küreselleşmeden kaynaklı ülkelerin artık keskin çizgilerle ayrılan müzik tarzları yok. Bu sebeple de ayrı hoşuma gidiyor geleneksel müzikler. Aslında, yazına baktığımda ülkeler arası etkileşimlerle müzik tarzları ülkeden ülkeye de taşınmış ama bilemiyorum ya, insan çoğu zaman hissediyor sanki hangi müziğin hangi ülkeye ait olduğunu geleneksel müzik dinlerken. Bu arada en çok sevdiğim Japonların geleneksel müziği, onlar hakkında da yazı yazarsan keyifle okurum :))
      Dolu dolu bir yazı olmuş. Yazındaki şarkıları da tek tek açıp dinleyince okuyup bitirmem uzun sürdü ama böyle yazıları pek bir severim :)) Ellerine sağlık ^^

      Sil
    2. ya eunjung idol piyasasını terk edip hep pansori yapsın bence :D
      ehehehhe karışıklık olmuş olacak, hemen düzelttim.
      aslında şunu kastetmiştim ama o da olur :D
      https://www.youtube.com/watch?v=xyqO5So9tRg
      az önce onu dinliyordum, changmin'li polis versiyonunu :D
      direk trot lovers diye bir dizi var, izlemedim ama şarkıları güzeldi.
      bir gün japonya'ya da uzanırız ama uzakdoğu genelde aynı tat, ya da kuzey avrupa mesela, latin amerika falan, aynı tatlar.
      üşenmeyip bunca şarkıyı dinlediğine göre senin eline sağlık :'')

      Sil
    3. Mantıklı fikir, bence de Pansiri'yi yabana atmamalı :D
      Temam bakayım hemen :)
      Haa o orjinali o zaman :D Dinledim onu, o da güzelmiş :D
      Koreliler çılgın gerçekten, ilginç bir dizi olsa gerek :D
      Homm, bu seri bitsin de yeni tatlara yelken açalım(yalnız, açgözlülüğüm tavan şuan :D )
      Ahiyy, sen şarkı de yeter ki. Her türlü :D

      Sil
    4. Nakhwayusu aynı Japon şarkıları gibi olmuş. Ghibli studio anime şarkısı tadında :D

      Sil
    5. aşırı yaşlı ya da ölmüş adamları dinlemeyi severim :D
      O dizide A pink'ten şuan adını hatırlamadığım ama sesi en güzel olan kız oynuyordu. (ne kadan açıklayıcı bir tarif)
      ahhaha açalım gülüm, işimiz mi var (yani benim pek yok)
      evet bence de benziyor, ülke japonların elindeyken yazıldığına göre şaşırmamak gerek ama sanırım

      Sil
    6. İlginç bir fantezi :D
      Anladım ben sanırım :D
      Benim de yok işim bir süre :D
      Bence de şaşırtıcı değil :D

      Sil