yüz on yedi gün sonra, yani on yedi ocak iki bin on yedide yirmi yaşında olacağım. bununla dört aydan az bir zamanım olduğunu anlatmaya
çalışıyorum. her şey öylesine bir izleyeyim dediğim twenty filmiyle
başladı. filmi bitirdikten sonra "oha," dedim. "ben yirmi olmak
üzereyim." ve şimdi durmuş neleri kaçırmış olduğuma bakıyorum.
bir hayli şey olabilir. yani burada oturup kitap film
listesi yapacak değilim. evet hızlıca bir düşünme sürecine girip kapadokya,
yamaç paraşütü, resim yeteneğimi geliştirmek için eğitim almak, radyo programı yapmak, mektup arkadaşı
bulmak -bunu hep istemişimdir- ve aşık olmak gibi bir takım şeyler üzerinde
durdum. ama bu gibi şeylerin yirmi olmakla ilgisi var mı emin değilim, önemi
yok, yirmi beş yaşında da yapabilirim. tabi aşık olma meselesini böyle ertelemeye devam edersem sanırım
gerçekten otuz iki yaşıma geldiğimde karaokede "niye yalnızım, sorunum ne,
niye kimseyle birlikte değilim, arkadaşlarım birileriyle çıkıyorlar hatta
evleniyorlar ama ben niye yalnızım? bilmiyorum" söyleyeceğim. (bkz.
m&d - i wish) konu yine niye buraya geldi? pfft
gülerek konuşuyorum çoğu zaman ama şuan gerçekten ciddiyim.
kimse beni kaale almıyor ve saçma sapan şeyler söylediğimi düşünüyorlar. yirmi
olmak meselesiyle ilgili. evet biliyorum sadece bir rakam işte, on sekiz olmak
on dokuz olmak ya da yirmi ya da yirmi bir ya da her neyse. bıdıbıdı. sorun hiçbir şey yapmamış olmam. gerçekten
artık çocuk değilim? tuhaf geliyor, üniversiteye gitmek ya da bir evi
döndürmek. öylesine umarsızlıkla yaptığım şeyler ki nasıl desem? hayatım böyle
sürüp gidecek ve ben kendimi hala çocuk olarak görürken torunlarım mı olacak? artık
yetişkin biriyim. hah. komik. yirmi yaşında insan yetişkin olmaz. artık genç
biriyim. genç biri mi? o da ne demek? anlamsız. gençlik yalnızca biyolojik bir
anlama sahip şuan benim için ve ruhsal olarak genç olmak demek? kanı kaynamak
falan? bitmek bilmeyen enerji? hayata olumlu bakış açısı? geleceğe dair
ümitler? hızla geçecek bir şey? duygusal çalkantılar?
her neyse bir şeyler yapmam gerek.
uzun zamandır bu kadar anlamsız bir post atmamıştım sanırım, üzgünüm.
heeey baksanaaaa seni mimlediiim :)
YanıtlaSilteşekkür ederiiim, en kısa zamanda yapacağım, sağ olasın
SilHiç de saçma değil çok da iyi anlıyorum seni. Bende yakında 22 olucam ve bu gerçekten tuhaf. otuzuma ilerliyor olduğum düşüncesi kafamı karıştırıyor. OTUZ ya otuz, ne demek. 18 yaşım hep en sevdiğim yaşım olarak kalacak. Hep onda kalsam ne güzel olur diye düşünürüm. biri sorduğunda kaç yaşındasın diye 18 demek ne güzel bir his.
YanıtlaSilYaşlarla gelen ayrımları bende sevmiyorum. Nasıl hissediyorsam ben o'yum. Kural gibi. 25sin ve artık yetişkinsin. Yaptığım şeylerden ya da bir şeylerden sorumlu olmak hala tuhafıma gidiyor.
dur bakalım hemen otuza gelme, iyice panik yapıcam bak
Silon yedi iyiydi yani on yedi hala çocuktum yani gayet çocuktum. hani sen umursamasan bile insanlar senden yaşının gereğini yapmanı bekliyor, yaşının gereği mi? o da nesi yahu, kim uydurmuş bunu? bu yaş olayını kim bulmuş yaaa?
benim yirmime de sadece bir ay kalmış :( fark etmenin verdiği ağırlık :/ hep yaşın 19 falam filam ama 19'un da bir özelliği yoktu açıkçası :D bakalım, yirmi iyi olur inşallah :D
YanıtlaSilsöyleme açısından yirmi on dokuzdan iyi olabilir benim için, sonuçta kısa ve kaç aydır yirmi diyorum, yani sayıyla sıkıntım yok aslında ama bu sayı benim öküz kadar olmuş olduğum anlamına gelince o zaman sıkıntı :D
SilI Wish'i ilk defa duydum ve çok güldüm şarkıya hehe :D
YanıtlaSilGeçlik demek, bocalamak demek bence. Boyuna bocalayıp yaşamaya çalışmak demek. Yok öyle çiçek böcek saçmak bence :/ Enerji desene geliyor işte bazen. Olumla içinse ya çok saf ya da çok tecrübeli olmak gerekiyor, olayın gençlikle bir alakası yok bence.
Böh. Valla hayattan yaşamaktan falan bezdim iyice ya. Ölesim de yok. Boşlukta askıda falan kalasım var. Boş boş boşluğa bakasım falan.
bir arkadaşım var, ikimiz de evde kalacağımıza inanıyoruz bu yüzden i wish bizim şarkımız :D
Silbocamalak, çok doğru. çiçek böcek saçan insanlar da var şimdi, ben moron olduğu için haklarını yiyemem, zaten gençlik güzel zamanlar değil demiyorum ki ben güzel zamanlarsa ben ne halt yiyorum diyorum.
yahu ne diye ölelim? bu hayat bizim, bizi dertlere sürenler utansın bee *arabeske bağlamak üzere*
Kelimeleri hep eksik yazmışım yahu :D Neyse, şarkıyı beğendiğimi de yazmayı unutmuşum onu da şeedivereyim dedim. Konuyu pek güzel anlatmış yahu :D
YanıtlaSilhahah olsun anlaşılıyor, valla güzel şarkı. ne zaman dinlesem aha aynı ben işte diyorum :D
SilNeden yazının sonuna üzgünüm yazdığını pek anlamadım, sonuçta burası senin alanın. Ne yazdığın konusunda içinden geldiği gibi hareket edemeyeceksen o zaman blog yazmak gibi özgürlükçü bir eylemi neyleyeyim ben. Bu konuda rahat ol. Ayrıca bana hiç de anlamsız gelmedi bu post. Tak aksi. Benim de içinde olduğum bir duygu.
YanıtlaSilFarkındalığımız geliştikçe "yapmak istediklerimiz"in bir planını,listesini yapıyoruz şu hayatta. Sonra bir de başımıza gelenler oluyor. Bunun ikisini bir küme olarak düşününce aradaki kesişim küöesinin cidden küçük olduğunu arkamıza fönüp baktığımızda fark ediyoruz.
Sanırım iş, başımıza gelenler kümesinin değerini anlamakta.
Teselli edemiyorum, benim bu konuda komplekslerim çok büyük.
aslında yazdıktan sonra dönüp baktığımda kendi kendimi bile anlamadım. amacımı da anlamadım sonucunu da. gerçi yine de haklısın.
Silbaşıma gelenlerle ilgili sorunum yok, bir şekilde idare ediyoruz sonuçta, başka bir şansımız olmadığından ama benim sıkıntım seçimlerimle. yani yaptığım seçimlerin sorumluluğunu almam gerek öyle değil mi? ve bu seçme şansımı iyi değerlendirmem gerek. işte bu konuda kendime iyi not veremiyorum.
yaşlanmak ne zor roromiya
Bazen istediğim ve hayal ettiğim bir çok şeyi yapamamış olduğumu fark ediyorum. Ama sonra bir bakıyorum daha önce tahayyül bile edemediğim(bu kelime çok hoş, her yerde kullanasım geliyor) şeyleri yapmışım. Bu da hayatın sen mi büyük ben mi büyük yavrucak deme şekli, istediklerin planladıkların istediğin anda olmasa da mutlu olacağın bir çok şey oluyor. Ay ben psikoloğumsu havalara girdim, gören de görmüş geçirmiş biri sanacak =D
YanıtlaSilevet bazen öyle şeyler oluyor ama mesele benim pek istediğim ya da hayal ettiğim -en azından amaçlama anlamında- bir şey yok galiba, mesele mutlu olmaktan çok işe yaramışlık hissi? öyle bir şey. hahah yok yahu şurada iki lafın belini kıralım :D
SilAnladım.. (anlamış olduğunu umut etti) Bu arada kapadokyada balonların kişi başı ücretlendirildiğini ve çoook pahalı olduğunu biliyor muydun >_< binemediydik biz, hevesimizi kursağımızda bıraktıydı.. Bazen soğuk bi günde kucağımda yavru bi kediyi uyuttuğumda bile işe yaramış hissediyorum =D
Silhahahah sorun yok ben de kendimi anlamakta hayli güçlük çekiyorum.
Silşuan bir fiyatlara baktım ve şok oldum iki bilmem kaç euro nedir, kendime balon alırım ben yahu :D neyse zaten sadece aklımdan bir kaç saniyeliğine geçmişti
Ouvv, benim sorunlarım. :) Beğendim, anlamsız değil sadece harekete geçmek gerek. Paylaştığın müzik de muhteşem bu arada. :) Baya etkilendim.
YanıtlaSilkesinlikle ama bir yerden başladım ama asıl olay bu değil, yani aradığım şey diyelim. gerçekten güzel bir şarkı, cullum bey çok güzel özetlemiş durumu :'')
Sil96 Ekim 21 doğumluyum yani 21 gün sonra doğum günüm ve ben 2016 ya girdiğimiz günden beri bu dediklerini düşünüyorum. Ben bu yaşıma kadar ne yaptım? Ne istedim ? Ne elde ettim ? Yapmak istediklerim ne ? Daha kaç yıl yaşayacağım da boş boş oturuyorum ? Bence 18 değil 20 yaş bir dönüm noktası 18 17 arasında fark nedir ? Bence bir fark yok ama 18 ve 20 arada bir yıl dahi olsa çok farklı.2,5,10 yaş sendromu gibi 20 yaş sendromu da var bence insan bir dönüp bakıyor arkasına elindekilere
YanıtlaSilKatılıyorum, 17 18 19 hiçbir his yok... yirmi demek kolay, ağırıma gitmiyor ama yirmi yıl yaşamış olmanın verdiği bir ağırlık var. çünkü yirmi yıl az değil ve hadi çocukluk ergenlik derken beş yıl kalmış olsun geriye. aklımın başımda olduğu bu beş yılda ne yaptım ki?
Sil